Birden fazla rollup'a paylaşılan "komuta kulesi" sağlamayı amaçlayan merkeziyetsiz Sequencer projesi Espresso'nun hedefi, saniye seviyesinde onay, likidite geçişkenliği ve cross-chain iletişimi sağlamaktır. Ancak, bu proje piyasada tartışmalı bir tepki doğurdu.

Veriler, gözlemcilerin yalnızca %17'sinin projeye olumlu baktığını, %83'ünün ise karamsar olduğunu gösteriyor. Bu güven eksikliği, Kaito'nun ön satış sonuçlarına doğrudan yansıyor: Başlatıldıktan bir saat sonra, toplanan fon yalnızca 13,000 dolar oldu ve 4 milyon dolarlık hedefin çok altında kaldı. Buna karşın, rakibi Theoriq, 2 milyon dolarlık hedefine yakın olan 600,000 dolar topladı.

Sektördeki analistler, altyapı projelerinin erken aşamalarda sıklıkla sorgulandığını düşünüyor; bu genellikle teknolojinin soyutluğundan, piyasa rekabetinin getirdiği gürültüden ve yatırımcıların duygusal kararlarından kaynaklanıyor. Ancak birkaç gün sonra Espresso, bu finansman turunun "aşırı talep gördüğünü" duyurdu ve ilk gelen ilk alır (FCFS) mekanizmasını iptal etmeye karar verdi, ayrıca airdrop planını artırdı; bu da piyasada tamamen farklı iki anlatının ortaya çıkmasına neden oldu.

Genel olarak, Espresso'nun teknik yol haritası bir dereceye kadar kabul görmüş gibi görünüyor. Ancak, proje ekibinin güven inşa etme ve piyasa anlatısını şekillendirme konusunda daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Bu, hızla gelişen blockchain alanında, teknik gücün elbette önemli olduğunu, ancak etkili pazar iletişimi ve güven inşa etmenin de aynı derecede vazgeçilmez olduğunu göstermektedir.