Zor zamanlarda, bireylerin ve ailelerin servetini korumak için derinlemesine düşünülmüş stratejilere ihtiyaç vardır. İşte bazı tarihsel deneyimler ve önemli hususlar:
Coğrafi konum son derece önemlidir
Doğru coğrafi konumu seçmek hayati bir karar olabilir. II. Dünya Savaşı sırasında, bir Yahudi ailesinin farklı ülkelere dağılma deneyimi bunu göstermektedir. Fransa'ya kaçan üyeler sonunda toplama kampına gönderilirken, Portekiz'e giden akrabalar hayatta kalmıştır. 1943'te bazı Nazi'ler, o dönemde akıllıca bir hareket olarak, fonları Avrupa-Asya kıtası veya Amerika yerine Güney Amerika'ya taşımaya başladılar. 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte, birçok sıradan vatandaş tüm varlıkları kendi ülkelerinde olduğu için bir gecede büyük kayıplar yaşadı.
Dikkatli olun, bağımsız değerlendirin
Bilgi kontrolü ortamında bile, durumu anlamaya çalışmak önemlidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Nomura Securities, gıda kıtlığı, altyapı yıkımı gibi detayları gözlemleyerek Japonya'nın muhtemel bir mağlubiyetini öngördü. Hisseleri kademeli olarak sattılar ve savaş sonrası yeniden inşa için arazi ve gayrimenkul yatırımlarına yöneldiler. Buna karşın, 1930'larda birçok Alman Yahudi eli, devlete aşırı güven duyarak zamanında kaçamadı ve sonunda zor durumda kaldı. Einstein ise Amerika'ya erken göç ettiği için kurtuldu.
Tüm varlıkları bir yere toplamakta kaçının.
Tarih gösteriyor ki, aşırı yoğunlaşmış yatırımlar felaket verici sonuçlar doğurabilir. 1937'de Churchill bile Amerikan borsa yatırımlarında büyük kayıplar yaşadı. Alman Yahudi zenginler, varlıklarının çoğu Almanya'da olduğu için zor durumda kaldılar. Günümüzde sosyal değişimler daha hızlı, şirketlerin ömrü sürekli kısalıyor, bu nedenle yatırımın çeşitlendirilmesi daha da önem kazanıyor.
"Varlık Yönetimi" riskine dikkat edin
Büyük değişimlerde, mevcut mülkiyet belgeleri geçersiz hale gelebilir. Banka mevduatları, gayrimenkuller vb. aslında bir tür "emanet" şeklidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Polonya aristokratlarının malikaneleri Almanya tarafından confiscated edildi ve savaş sonrası iktidar değişikliği nedeniyle geri alınamadı. Son yıllarda, Rus milyarderlerin Batı ülkelerindeki varlıkları donduruldu. İkinci Dünya Savaşı'nda, Amerikan Japon vatandaşlarının mülkleri de confiscated edildi. 1945'te, Yugoslavya yurtiçindeki tüm Almanların vatandaşlığını ve mülkiyet haklarını bile elinden aldı.
Altın rezervinin kendi kendine saklanma değerlendirmesi
Tarihsel deneyimler, altın saklamanın daha güvenli olabileceğini göstermektedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Fransa'daki bankaların kasalarında tutulan altınlar Alman ordusu tarafından confiscate edilirken, gizlice gömülen altınlar korunmuştur. Bazı aileler, kargaşa dönemlerinde ticaret aracı olarak kullanılabilmesi için varlıklarının bir kısmını altın paraya dönüştürmeyi tercih etmiştir. Ancak, savaş zamanında altın ticareti, güvenilir alıcı bulma, fiyatların büyük oranda düşmesi, gizleme zorluğu gibi birçok riski de beraberinde getirmektedir. Genel olarak, değerli eşyaların kendi ülke bankalarının kasalarında saklanması önerilmez.
Sonuç
İnsanlık tarihindeki barış dönemleri görece kısadır, kargaşa ise normdur. Olası krizlerle başa çıkmak için öneriler:
Varlık çeşitliliği sağlamak, kategoriler, coğrafi konumlar ve saklama yöntemleri dahil.
Dikkatli olun, erken harekete geçin, durumun kötüleşmesini beklemeyin ve ardından tahliye etmeyi düşünün.
Savaşlar ve kargaşalar korkutucu olabilir, ancak dikkatli bir planlama ve hazırlık ile kendimizi ve ailemizin servetini ve güvenliğini daha iyi koruyabiliriz.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Hareketli Dönemlerde 7 Büyük Servet Koruma Stratejisi: Coğrafi Dağılım ve Varlık Çeşitliliği
Varlıkları Korumanın Savaş Zamanı Değerlendirmesi
Zor zamanlarda, bireylerin ve ailelerin servetini korumak için derinlemesine düşünülmüş stratejilere ihtiyaç vardır. İşte bazı tarihsel deneyimler ve önemli hususlar:
Doğru coğrafi konumu seçmek hayati bir karar olabilir. II. Dünya Savaşı sırasında, bir Yahudi ailesinin farklı ülkelere dağılma deneyimi bunu göstermektedir. Fransa'ya kaçan üyeler sonunda toplama kampına gönderilirken, Portekiz'e giden akrabalar hayatta kalmıştır. 1943'te bazı Nazi'ler, o dönemde akıllıca bir hareket olarak, fonları Avrupa-Asya kıtası veya Amerika yerine Güney Amerika'ya taşımaya başladılar. 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla birlikte, birçok sıradan vatandaş tüm varlıkları kendi ülkelerinde olduğu için bir gecede büyük kayıplar yaşadı.
Bilgi kontrolü ortamında bile, durumu anlamaya çalışmak önemlidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Nomura Securities, gıda kıtlığı, altyapı yıkımı gibi detayları gözlemleyerek Japonya'nın muhtemel bir mağlubiyetini öngördü. Hisseleri kademeli olarak sattılar ve savaş sonrası yeniden inşa için arazi ve gayrimenkul yatırımlarına yöneldiler. Buna karşın, 1930'larda birçok Alman Yahudi eli, devlete aşırı güven duyarak zamanında kaçamadı ve sonunda zor durumda kaldı. Einstein ise Amerika'ya erken göç ettiği için kurtuldu.
Tarih gösteriyor ki, aşırı yoğunlaşmış yatırımlar felaket verici sonuçlar doğurabilir. 1937'de Churchill bile Amerikan borsa yatırımlarında büyük kayıplar yaşadı. Alman Yahudi zenginler, varlıklarının çoğu Almanya'da olduğu için zor durumda kaldılar. Günümüzde sosyal değişimler daha hızlı, şirketlerin ömrü sürekli kısalıyor, bu nedenle yatırımın çeşitlendirilmesi daha da önem kazanıyor.
Büyük değişimlerde, mevcut mülkiyet belgeleri geçersiz hale gelebilir. Banka mevduatları, gayrimenkuller vb. aslında bir tür "emanet" şeklidir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Polonya aristokratlarının malikaneleri Almanya tarafından confiscated edildi ve savaş sonrası iktidar değişikliği nedeniyle geri alınamadı. Son yıllarda, Rus milyarderlerin Batı ülkelerindeki varlıkları donduruldu. İkinci Dünya Savaşı'nda, Amerikan Japon vatandaşlarının mülkleri de confiscated edildi. 1945'te, Yugoslavya yurtiçindeki tüm Almanların vatandaşlığını ve mülkiyet haklarını bile elinden aldı.
Tarihsel deneyimler, altın saklamanın daha güvenli olabileceğini göstermektedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Fransa'daki bankaların kasalarında tutulan altınlar Alman ordusu tarafından confiscate edilirken, gizlice gömülen altınlar korunmuştur. Bazı aileler, kargaşa dönemlerinde ticaret aracı olarak kullanılabilmesi için varlıklarının bir kısmını altın paraya dönüştürmeyi tercih etmiştir. Ancak, savaş zamanında altın ticareti, güvenilir alıcı bulma, fiyatların büyük oranda düşmesi, gizleme zorluğu gibi birçok riski de beraberinde getirmektedir. Genel olarak, değerli eşyaların kendi ülke bankalarının kasalarında saklanması önerilmez.
İnsanlık tarihindeki barış dönemleri görece kısadır, kargaşa ise normdur. Olası krizlerle başa çıkmak için öneriler:
Savaşlar ve kargaşalar korkutucu olabilir, ancak dikkatli bir planlama ve hazırlık ile kendimizi ve ailemizin servetini ve güvenliğini daha iyi koruyabiliriz.